Haber

Sincan Cezaevi’nde tahliye talepleri ve beraat isteği

HABER: ESRA TOKAT

Sincan Cezaevi’nde yargılanmasına devam edilen sanık Ayhan Bora Kaplan ve bugün dinlenen tüm sanıklar, tahliyeleri ve beraatlerini talep etti. Duruşmaya, 18 Nisan Perşembe günü devam edilecek.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmada haklarında dava açılan 28’i tutuklu 61 sanığın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yargılandığı davanın ikinci duruşması Sincan Cezaevi’nde görüldü.

GİZLİ TANIK İFADELERİ SORULDU

Öğle arasının ardından duruşmada tanık ifadeleri sanık Ayhan Bora Kaplan’a soruldu. Mahkeme Başkanı’nın “Bu insanlar(valeler) neden telsiz ve silah taşıyor ve telefonda konuşmak istemiyorlar? Bu gayretin nedeni nedir?” sorusuyla başlayan duruşmada sanık Kaplan, “Yüksek ihtimalle mekanlara yaranmak için polislerin sigara denetimini haber vermek içindir. Ben bu işleri yaptığım dönemde yoktu bunlar. Bunlar ben devrettikten sonra oldu” diyerek kendini savundu ve şu mahkeme başkanı ile arasında diyaloglar gerçekleşti:

Mahkeme Başkanı: “Senin isminin ne özelliği var da ‘hava atmak için’ senin ismini kullanıyorlar?”

Ayhan Bora Kaplan: “Mekanlar popüler olunca siz de popüler oluyorsunuz. Ben de Ankara’da sevilen bir insanım. Sanatçı, sporcu, iş insanları tanıdıklarım var ve fotoğraf koyuyoruz”

Mahkeme Başkanı: “Bu kadar sevilen bir insan olduğun için mi bu kadar müşteki seni suçluyor?”

Ayhan Bora Kaplan: “Emniyetin algısı nedeniyle böyle oldu. Emniyet hep bunu yaptı.”

Gizli tanıkların ifadesinin usule uygun alınmadığını öne süren sanık Kaplan, “Ben emniyette nasıl ‘bana 7-8 sayfa verilip al bunları imzala’ dendiyse aynı şekilde onlara da bu yapıldı. Kulaktan doyma ne varsa koyuyorlar, savcının bilgisayarına flaşh bellekle de çıktısı alınıyor. Savcı gizli tanıkların ifadesini alınmadı” iddiasında bulundu. Mahkeme Başkanı ise Kaplan’a “Savcı resmen suç işledi diyorsun yani?” sorusunu yöneltti. Kaplan da “Araştırılsın efendim” dedi.

4 GÜN İÇİNDE 6 DEFA DEVREDİLEN “ABK” PLAKALI ARAÇ

Mahkeme Başkanı’nın 4 gün içinde 6 defa devredilen ve sanık Ayhan Bora Kaplan’a hediye edildiği iddia edilen 025 ABK kodlu araçtan Glock marka silah çıkmasını sorması üzerine sanık Ayhan Bora Kaplan, “Bu araba Ozancan Yıldız ve Doğan Kaan Yıldız’ındı. Ben sonradan aldım. O araç o dönem bana ait değildi. Ben çevirme uygulamasına takıldım. Şimdi tesadüf mü ‘ABK’ ve 25 Erzurum diyorsunuz ama gerçekten tesadüf. Bir araç günde 22 defa de el değiştirebilir bunun hukuksal olarak bir engeli yok. Arkadaşlarım para koyarak aldı üstünü de ben ödedim” iddiasında bulundu.

AYHAN BORA KAPLAN TAHLİYESİNİ VE BERAATİNİ İSTEDİ

Yakalandığı gün Esenboğa Havaalanı girişinde aracının durdurulması sonucu bulunan telefonları soran Mahkeme Heyeti’ne, Kaplan “Benim telefon şifrem 135790” dedi. Mahkeme Başkanı “O zaman bu şifreyi Emniyet’e bildirelim, açsınlar telefonu” dedi. Savunmasını “Vicdanınıza bırakıyorum” sözleriyle sonlandıran sanık Ayhan Bora Kaplan, tahliyesini ve beraatini istedi.

Sanık Kaplan’ın ardından “silahlı suç örgütü üyeliğinden” yargılanan sanıklardan Fatih Güler, Furkan Anıl Bahar, Gökhan Gülümser, Hasan Aslantaş, Hasan Can Saraçoğlu, Kanber Keskin savunmalarını yaptı.

“EN BÜYÜK ABİ KİMSEYİ YATIRMAZ”

Sanık Furkan Anıl Bahar’a tape kayıtlarında geçen “En büyük abi kimseyi yatırmaz, herkesi içerden alır” ifadesindeki “abi kim” diye soruldu. Sanık Bahar, “Dil sürçmesidir efendim, üstünden de yıllar geçmiş hatırlamıyorum” dedi.

“BORA KAPLAN ALEYHİNDE KONUŞUN’ DEDİLER”

Sanık Kanber Keskin “Bora Kaplan aleyhinde konuşun, seni suç ortağı yapacağız’ dediler. Ben teslim olduğumda beni orada dövdüler, elektro şok verdiler. Biz terörist değiliz. Ben bir suça karışmadım. Hayatım boyunca çocuklarım, ailem biraz daha rahat yaşasın diye çalıştım. Günde 3 farklı işte çalıştım, nöbet aralarında uyuklayarak geçti sandalyelerin üstünde hayatım. Valelik yapmadım sadece güvenlik görevlisi olarak çalıştım. Benim şirketim yok, arabam bile yok. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum” diye konuştu.

“ARKADAŞ”TAN KAST EDİLEN “TELSİZ” SAVUNMASI

Öte yandan, tapelerde sanıkların birbirleriyle aralarında geçen konuşmalarda kullandıkları “arkadaş” ifadesi ile kast edilenin “telsiz” olduğu iddia edildi ve polisler tarafından telsiz kullanılmasının bilinmemesi için “arkadaş” kelimesini kullandıkları iddia edildi.

MAHKEME BAŞKANI’NDAN SANIK KAPLAN’A: “DUA ET VURAL SAVAŞ HAYATTA DEĞİL”

Öte yandan, Mahkeme Başkanı ile sanık Ayhan Bora Kaplan arasında duruşma sırasında dikkati çeken bir diyalog da yaşandı. Mahkeme Başkanı, geçen yıl hayatını kaybeden Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş’ı hatırlatarak, “Dua et o hayatta değil. Biz en azından dosyada delil var mı diye arıyoruz” dedi.

Duruşmaya, 18 Nisan Perşembe günü devam edilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu